Küfürbaz ve bizi anlamayan Kemalistlere
Burak tarafından
14 Nisan 2013 Pazar
tarihinde yazılmıştır.
Küfürbaz ve bizi anlamayan Kemalistlere
“İbrahim, babasına ve milletine: ‘Bu tapınıp durduğunuz heykeller nedir?’ demişti.”
(Enbiyâ Suresi 52)
***
Üzülerek görüyorum ki, bazı kimseler hiçbir yazımızı okumadan, anlamadan ağza alınmayacak küfürler ediyorlar. Bizim yazılarmızda küfür var mı? Hakaret var mı?
Biz M. Kemal ve emsalinin gerçek hüviyetlerine dair konular paylaşıyoruz ve kaynaklarını da veriyoruz… Uydurmuyoruz. M. Kemal’i yıllarca mekteplerde resmi ideoloji gereği insanüstü, “dünyayı kurtaran adam” kıvamında anlattıkları, daha doğrusu telkin ettikleri için, paylaşımlarımız ona hakaret gibi algılanıyor. Oysa paylaştıklarımız muteber kaynaklara dayanmaktadır.
Şimdi yazacaklarımı hakaret olarak kabul etmeyin, yanlış anlamayın. Ben hakikaten sizleri seviyorum ve sadece Islam’a aykırı fiillerinize düşmanım. Elimden geldiğince sizlere doğruları anlatmaya çalışıyorum ama sizin de gayet iyi bildiğiniz gibi, gerçekler acıdır.
Soruyorum size, M. Kemal ve avenesinin yaptığı birtakım yanlışları ve Islam aleyhindeki icraatlarını paylaşmamız, sizleri neden çılgına çeviriyor?
Açık konuşalım…
Çünkü size empoze edilen Atatürk kültü beyininizi dumura uğratmış ve bu konuda düşünme mekanizmanızı devre dışı bırakmıştır.
Maalesef beyniniz ideolojik telkinle o denli işlevsiz hale getirilmiş ki; 8 silindir 300 beygirlik ve ultrasonic performans bujiler ile donatılmış bir motoru da taksak, yine de beyninizi çalıştıramaz.
O denli ideolojik telkine maruz kalmışsınız ki; gözlerinize teleskop dayasak görmez, kulaklarınızın dibinde megafon ile haykırsak duymazsınız. Çünkü arıza, herşeyin baslangıç noktası olan “kalbinizde.”
Kalbinize bir put dikilmiş…
Atatürk putu…
Dolayısıyla Atatürk’ü sorgulayamıyorsunuz…
Hatta o kadar sorgulayamıyorsunuz ki, “Beyt-i Huda” yani Allahu Teala’nın evi olması gereken “kalbinize” dikilen put; Rabbimizin emirlerine açıkça muhalefet ettiği halde onu savunuyorsunuz.
Cenab-ı Hakk’a karşı putu savunuyorsunuz…
Burada M. Kemal’in içki içmesi, fuhuş yapması gibi kendi nefsine ettiği zulümlerden bahsetmiyoruz. Evet kabul ediyorum, bazı sayfalarda M. Kemal’e hatta annesine çirkin küfürler ediyorlar… Inanın bu bizi de rahatsız ediyor ve asla tasvip etmiyoruz. Ancak biz, Islam aleyhindeki uygulamalarından, zorla dayattığı sistemden ve müslümanlara verdiği zarardan söz ediyoruz.
Çünkü Kur’an’ın belirttiği gibi, bizi diğer ümmetlerden ayıran ve üstün kılan vasıf; “Iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak”tır.
M. Kemal’in uygulamaları ve sistemi müslümanlara zarar verdiğinden ve Islam ile bağdaşmadığından, dolayısıyla “kötü” olduğundan; müslüman bireyler olarak bundan sakındırmak bizim vazifemizdir. Aksi halde kötülükten sakındırmayan yahudilere benzemiş oluruz ki maazallah hüsrana uğrarız.
Bizim yaptığımız, tıpkı Firavun’un ve emsalinin Kur’an’da anlatılmasına benzemektedir… Onlar da Alemlerin Rabbinin dünyadaki hakimiyetine inanmıyorlardı. Onlar da kendi kanunlarını, Alemlerin Rabbinin kanunlarına tercih ediyorlardı.
Biz müslümanlar olarak bize hayat veren ve tükenmez nimetler bahşeden Rabbimize hamd ve şükrederiz… Alemlerin Rabbine minnet ve şükran duygusu besleriz. Bizi O yarattı ve tükenmez nimetler ihsan etti. O bizi yaratmasaydı biz olmazdık… O olmasaydı nefes alamazdık. Hayatımızı O’na borçluyuz. O’nu sorgulamayız.
Müslümanlar böyle demelidir, böyle inanmalıdır…
Resmi ideoloji telkincileri de, kalbinize Atatürk putunu dikebilmek ve onun haşa Allahu Teala gibi sorgulanmamasını sağlayabilmek için;
Atatürk olmasaydı biz olmazdık…
Atatürk olmasaydı nefes alamazdık…
Atatürk olmasaydı yok olurduk…
Vs. vs. vs.,
gibi cümleler telkin ettiler, beyinleri bu sözler ile ipotek altına aldılar. Atatürk’e taptırmak istediler.
En ufak bir eleştiride hemen “Atatürk olmasaydı…” diye başlayan cümleler kurmanız, resmi ideolojinin Atatürk’e taptırmak adına size yaptığı telkin seanslarının sonucudur.
Bu seanslarda amaç, Atatürk’ün;
1 – Allahu Teala gibi sorgulanmaması,
2 – Allahu Teala’nın mertebesine çıkartılması, ortak yapılması,
3 – (Ve nihayet) Allah’ın kalbinizden çıkartılıp bir dikilitaş gibi Atatürk putunun dikilmesidir.
Bunun delili ise, farklı düşünceye, eğitime, karaktere, mizaca ve fıtrata sahip insanların, Atatürk’ü savunmak adına söyledikleri ilk cümleye “Atatürk olmasaydı…” diye başlamalarıdır. Beyninizin yıkandığını bari buradan anlayın. Bu keyfiyet, beyne harici bir müdahalenin, bir programlanmanın en açık delilidir.
Resmi ideolojinin amacı, yukarıdaki üçüncü ve nihai aşamada da görüldüğü üzere; kalbinizden Alemlerin Rabbini tamamen çıkarmak ve “Atatürk” putunu dikmektir. Ancak telkin seanslarının etkisine göre neticeler farklı olabiliyor. Bu durumda (tabiri caizse) bazı telkinzedeler Allahu Teala’yı kalbinden çıkarmamakla birlikte, M. Kemal’i aynı mertebeye çıkarıp O’na ortak yapıyorlar, ki bunlar yukarıda zikrettiğimiz ikinci kategoriye girmektedirler.
Birinci kategoriye mensup kişiler de Allahu Teala’ya ortak koşmuyorlar ama az da olsa telkin seanslarının tesiriyle M. Kemal’i sorgula(ya)mıyorlar.
Fakat hepsinin ortak özelliği, M. Kemal’i savunmak adına kurdukları cümlelere “Atatürk olmasaydı…” ile başlamalarıdır.
Elhamdulillah, resmi ideoloji bizde ve bizim gibi inananlarda başarılı olamamıştır…
Tabi bu işin zahiri yönü, metafizik boyutuna ise burada girecek değiliz, yalnız şu kadarını söyleyelim ki, Allahu Teala hem Hâdî yani hidayete erdiren sıfatına, hem de Mudil yani dalalete götüren sıfatına sahiptir.
Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem)’in Allahu Teala’dan getirdiği ve uyulmasını istediği kanunlar varken, neden ne idüğü belirsiz kişilerin (velev ki gönlüne esen ve) nereden geldiği belli olmayan kul yapımı kanunlarına tâbi olalım? Müslümanların yaşadığı bir ülkede, elbette Müslümanların kitabı ile hükmedilmelidir. Bundan daha doğal ne olabilir ki?
Işte bunun bilincinde olduğumuz için Allah’ın yardım ve inayetiyle resmi ideoloji bizim gibi inananlarda başarılı olamamıştır, elhamdulillah.
Biz, Alemlerin Rabbine ortak koşmayız, O’nu inkar etmeyiz, O’nun koyduğu kanunları terk edip kul yapımı kanunları tercih etmeyiz, edeni de sevmeyiz, saymayız, savunmayız.
Siz de böyle olun.
Küfürbaz ve bizi anlamayan Kemalistlere için “0 yorum” bulunmaktadır.